Anksiyete atakları oldukça tehlikeli ve dikkat edilmesi gereken bir konudur. Anksiyete bozukluğu olan kişilerin anksiyete ataklarına karşı ne yapabilirim sorusunu kendilerine bir çok defa sorduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Bunun altında yatan temel sebep atakların, kişiler üzerinde yaratmış olduğu kötü etkilerdir. Anksiyete atakları sırasında oluşan etkilere değinmeden önce bu etkiler sonucunda önemli bir çok yaralanma ve sıkıntıların olduğunu belirtmek gerekir. Kişinin atak etkisiyle birlikte bilinç kaybı yaşaması sonucunda bir çok olumsuz olay başına gelebiliyor.
Anksiyete Atakları Sırasında Oluşan Etkiler
Anksiyete atakları sırasında kişiler çok büyük tehlikelere maruz kalmaktadır. Bu sebepten atak sırasında yapılması gereken şeyler çok önemlidir. Atak sırasında oluşan etkiler:
- Bilinç kaybı
- Aşırı kas kasılmaları
- Ellerin ve dişlerin sıkılması
- Yere Düşme
Yukarıda yazmış olduğumuz etkiler sonucunda kişide bir çok yaralanmalar oluşmaktadır. Düşme etkisiyle kafasını çarpabilir veya vücudunun çeşitli yerlerine darbeler alabilir. Bu sebepten dolayı kriz anında çok dikkatli olunması gerekir. Oluşan bilinç kaybı sonucunda kişi ne yapacağını bilemez ve sağlıklı kararlar veremez. Kas kasılmaları çok yüksek oranda olup vücudun çeşitli yerlerine hasar verebilir. Bazı akademik çalışmalar sonucunda bazı kas kasılmalarının kemiği kırabileceği güçte olduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır. Ellerin ve dişlerin sıkılması dişlerin kırılmasına sebep olabilir aynı zamanda uzun tırnaklar ellere batabilir.
Anksiyete Ataklarına Karşı Alınması Gereken Önlemler
Yukarıdaki sebepler incelendiğinde atak geçiren kişilerin bazı konularda dikkatli olması önemli bir konudur. Öncelikle kişi tırnaklarını keserek ellerini sıktığında tırnaklarının batmamasını sağlayabilir. Ataklarından önce ağzına takacağı plakalar sayesinde dişlerinin kırılmasını veya çatlamasını engeller. Bu konuda kriz geçiren kişilerin krizden 10 dk önce krizi his ettiği veya tahmin ettiği varsayılmıştır. Bilimsel bir tespit olmasa da atak geçiren kişilerin duygu ve düşünceleri dinlendiğinde atak anından önce ataklarını his ettiklerini söylemiştir. 100 kişi üzerinde yapılan bu deneyde 78 kişi atağın farkına vardığını söylemiştir ve %78 oranda atakların his edildiği kabul edilmiştir. Atağın his edileceğinden dolayı kişi yere düşmeyecek şekilde bedenini ayarlamalı ve vücudunu sabitlemelidir. Atak anı gelip geçerken kendinde en az zararı oluşturarak bu atağı atlatmalıdır. Anksiyete ataklarına karşı ne yapabilirim diye sürekli araştırma yapılmalı ve bu konuda eğitim seminerlerine katılmalısınız.
Anksiyetede Kalp Çarpıntısı
Anksiyete Kalp Çarpıntısı, strese bağlı olarak vücutta gelişen bir durumdur. Kişinin çeşitli olaylara karşı kaygı yaşaması en olası durumlardan birisidir. Fakat bu kaygının ilerlemesi anksiyete bozukluğuna yol açmaktadır. Anksiyete bozukluğu olan kişilerde çeşitli belirtiler görülür. Bu belirtiler fiziksel ve duygusal olarak iki grup halinde incelene bilmektedir. Anksiyete bozukluğu olan kişilerde görülen duygusal belirtiler, her an kötü bir şey olacakmış hissi, aşırı kaygı, sinirlilik gibi durumlardır. Fiziksel belirtiler arasında ise gereksiz terleme, mide ağrısı, kalp çarpıntısı gelmektedir.
Anksiyete Bozukluğu Duygusal Belirtisi Kalp Çarpıntısı
Anksiyete bozukluğunun duygusal belirtilerinden önemli bir belirtisi olan kalp çarpıntısı çok ciddi bir durumdur. Kişide yaşanan kalp çarpıntısı sonucunda olumsuz bir çok sonuç olabilmektedir. Anksiyete bozukluğu olan kişilerde istemsiz olarak kalp ritim bozuklukları başlar. Bunun en bilimsel sebebi ise kaygı ve endişelerin vücuttaki pompalanan kan miktarının daha hızlı pompalanmasını sağlamasıdır. Yani kalp çarpıntısına yol açarak kalp krizine kadar sebebiyet verebilir.
Anksiyete Etkisi İle Kalp Krizi
Kalp krizi özellikle genç yaştaki bireylerimiz için çok tehlikeli bir durumdur. Kalp krizi geçiren genç bir bireyin kurtulma olasılığı çok azdır. Yapılan araştırmalar sonucunda ansızın kalp krizi geçirerek ölen genç bireylerde anksiyete bulgusuna rastlanmıştır. Anksiyete bozukluğu olan kişilerde anlık stres ve kaygının yaratacağı panik etkisiyle kalp ritim bozukluğu oluşur. Oluşan bu kalp ritim bozukluğu sonucunda kişi bir anda kalp krizi geçire bilir.
Hayatımızın her alanında karşılaşa bileceğimiz sıkıntı ve kaygılarımız mutlaka olacaktır. Fakat kaygılarımızın anksiyete seviyesine gelmesi çok tehlikelidir. Aşırı kaygı ve oluşan stres kişide kalp ritim bozukluğu sonucu ölüme yol açabilmektedir. Kalp krizi riskinin azaltılması için alınacak önlemler:
- Dengeli ve Sağlıklı Beslenmek
- Spor yapmak
- Düzenli Uyumak
- Anksiyete Bozukluğu İçin Bir uzmandan Yardım Almak
- Psikoterapiler yardımı ile kendimizi sakinleştirecek Yöntemler Geliştirmek
Yukarıda değindiğimiz noktalar düzgün bir şekilde yapıldığında anksiyete etkisi ile oluşacak kalp krizinin önüne geçmiş olabilirsiniz. Aynı zamanda bahsettiğimiz şeylerin uygulanması durumunda zamanla anksiyete bozukluğununda geçtiğini ve kişinin hayat standartlarının yükseldiğini göreceksiniz. Anksiyete tedavisi ihmal edilmemesi gereken önemli hastalıklar arasındadır.
Anksiyete Krizi Ve Panik Atak
Panik atak geçiren bir kişinin, tüm belirtileri göstermesi şart değildir. Bu belirtilerden bir kaçını yaşıyorsa panik atak geçiriyor anlamına gelebilir.
- Çarpıntı, kalbin çok hızlı atması,
- Terleme, ateş basması,
- Titreme,
- Nefes almada zorlanma, tıkanma, boğulma korkusu,
- Baş dönmesi, bulantı, baygınlık, karın ağrısı,
- Nefes darlığı, aldığı havanın yetmediğini düşünerek derin nefes alma
- Göğüs ağrısı ve sıkışması,
- Kendine yabancılaşma, çevresinde olanları algılayamama,
- Vücutta uyuşma,
- Başkasına zarar verme korkusu ve çıldıracağını düşünmek,
- Çevrenin gerçek olmadığını düşünmek
- Bu belirtiler tek başlarına bir şey ifade etmez. Yalnız birkaçı birleşince panik atağı işaret edebilir.
Panik Atağın Nedenleri Nelerdir?
Panik atak geçiren insanlar, birdahaki panik atağın ne zaman geleceğini beklemeye başlarlar. Buda beklenti kaygısı olarak ifade edilen stres halini oluşturur. İnsanlar günlük işlerini yapamazlar, evden dahi çıkmak istemezler. Beklenti kaygısı, kişiyi açık alanlara ve meydanlara çıkma korkusunda bırakır. Kişi aylarca hatta yıllarca evinden dışarı çıkamayabilir.
Yanlış beslenme sonucu oluşan kan şekeri düzeyi atakları, panik atağı tetikleyebilir. Sindirim sorunları da paniğe sebep olabilir.Sigara, alkol, kafein, uyuşturucular panik atakları ortaya çıkartabilir. Bedensel ağrılar, denge, işitme ve görme bozuklukları stres düzeyini artırarak paniği tetikleyebilir.
Kullanılan ilaçların yan etkisi sonucundan panik atak oluşabilmektedir. Kapalı yerlerde yada kalabalık yerlerde bulunma hali de panik atağı tetikleyebilir.Depresyon gibi sinirsel hastalıklar, panik etkene neden olan hormonların salgılanmasını artırır.
Panik atağın görülme sıklığı %1-3 arasındadır. Yapılan istatistiki çalışmalar göstermiştir ki, panik atağın kadınlarda görülme ihtimali daha yüksektir. Ve yakın akrabalarında panik bozukluk olanlarda, panik atak görülme riski daha yüksektir. İçine kapanık insanlarda panik atak görülme riski yüksektir. Kişilerin kendini baskılaması yada başkaları tarafından baskılanması yanlıştır.
Son olarak, panik atak ve panik bozukluk farklı şeylerdir. Panik bozukluk, herhangi bir rahatsızlığa bağlı olarak çıkmaz. Panik bozukluk, her an panik atak geçirme korkusu yaşama, kalp krizi yada felç geçirme korkusu ve öleceğini düşünme gibi endişe ve korku içinde bulunma rahatsızlığıdır.
Panik atağın ve panik bozukluğun tedavisi vardır. Uzman psikoloğun uygulayacağı tedavi ile iyileştirilebilir ve bu rahatsızlıkla mücadele etmeyi öğrenebilir. Tüm soru ve sorunlarınızı yorum kısmından yazabilirsiniz. En kısa sürede geri dönüş yapılacaktır.
Anksiyete krizi, çarpıntı panik atak ve panik atak krizi gibi etkiler göstermektedir. Fiziksel olarak da terleme ve titremeye yol açmaktadır. Anksiyete krizi ve panik atak ilişkisi bir biri ile doğru orantılıdır. Beklenti kaygısı yüksek olan kişilerde panik bozukluk görülebilmektedir.
Anksiyete Bozukluğunda Mide Bulantısı
Anksiyete bozukluğu mide bulantısı konusu özel olarak incelenmesi gereken anksiyete belirtileri arasındadır. Bunun sebebi ise psikolojik hastalıkların çoğu mideye refere olmaktadır. Kişinin psikolojik sıkıntıları genel mideye vurur. Mide ağrıları kişinin sıkıntılı ve ruhen kötü olduğu zamanlarda kendini gösteren çok zorlu bir durumdur. Mide ağrılarının yanı sıra mide bulantısı da psikolojik hastalıklar sonucu ortaya çıkar. Mide bulantıları anlık heycan artması, kaygının yükselmesi veya kişide endişeli bir ruh hali oluşması sonucunda kendini göstermektedir. Anksiyete bozukluğu fiziksel belirtileri oldukça çok olan bir hastalıktır. Fakat şöyle bir durum vardır bu fiziksel belirtiler sadece anksiyete bozukluğu belirtisi değildir. Bu yüzden anksiyete bozukluğunda da görülen belirtilerdir dememiz daha doğru olacaktır.
Anksiyete Bozukluğu Mide Bulantısı Nasıl Geçer?
Kişide oluşan mide bulantıları çok zorlu ve uzun süreli olabilmektedir. Bunun geçmesi için kişi oldukça uğraşabilir. Öncelikle tüketilen gıdalara oldukça dikkat edilmesi gerekir. Dikkat edilen gıdaların haricinde kişi sakinliğini de sağlamaya çalışmalıdır. Eğer sakin olmaz ve abartılı bir endişe ile hayatına devam etmeye çalışırsa, denediği çeşitli yöntemler midesinin bulantısını geçirmeyecektir. Mide bulantısı kişinin hayatını olumsuz yönde etkiler. Kişi gireceği bir iş görüşmesi mülakatında anksiyete derecesinde kaygı ve endişe yapmış bunun sonucu mide bulantısı oluşmuşsa, bu mülakata sağlıklı bir şekilde girmesi çok zordur. Bu sebepten dolayı anksiyete onun hem gireceği işi hemde hayatını etkiler. Anksiyete bozukluğu olan kişilerin tedavi olması bu sebepten dolayı çok önemlidir. Çünkü bu sorunun sonucunda işe alınmama durumu olursa kişide depresyon başlangıcı görülecektir. İlerleyen durumlarda sosyal fobi oluşacak kişi kendini soyutlayacaktır.
Anksiyete Bozukluğu Mide Bulantısı Olan Kişiler Nasıl Beslenir?
Anksiyete bozukluğu sebebi ile mide bulantısı yaşayan kişiler bir şey yemek istemez. Bu çok yanlış bir durumdur kişi hayatını iyi şartlarda devam ettirebilmek için çeşitli gıda takviyesini almak zorundadır. Bu yüzden bozulan yemek yeme düzenini ilk olarak düzeltmelidir. Daha hafif ve sağlıklı gıda tüketimini arttırmalı. Sevdiği şeyleri yemeli ve kendini mutlu edecek ödüller vermelidir. Herkes için geçerli olmasa da çikolota çoğu insanı mutlu eder. Bu yüzden bazı tatlılar veya çikolataları belirli bir süre ile tüketmek çok önemlidir. Psikolojik hastalıklar ile mücadelenin en iyi yolu kendimizi mutlu etmek ve kendimize vakit ayırmak olacaktır. Kişi bu dönemde halsiz olacağından dolayı spor yapması pek tavsiye edilmemektedir. Spor kişi kendini toparladığı dönemlerde mutlaka başlanmalı veya bırakılmışsa devam edilmelidir.
Anksiyete ve Depresyon İlişkisi
Anksiyete ve depresyon arasındaki bağlantı doğrudan orantılıdır. Anksiyete derecesinin artması veya artıyor olması depresyonu tetiklemektedir. Anksiyete bozukluğu olan kişilerde kaygı ve endişe oldukça yüksek bir seviyede olur. Artan kaygı ve endişe zamanla kişide çeşitli etkiler gösterir. Bu etkilerden bazıları sosyal fobi, obsesif bozukluk, depresyon gibi önemli rahatsızlıklardır. Anksiyetenin tetiklediği bir çok hastalık bulunur. Kalp hastalıkları ve ruhsal hastalıklar ile doğrudan etki yaratır. Anksiyete tedavisinde yakınlarınızın desteği de çok büyük önem taşımaktadır. Siz yakınlarınız tarafından alacağınız doğru destek sonucunda anksiyete tedavisinde hızlı bir yol kat edeceksiniz. Kalıcı çözüme ulaşarak hayatınızda kaygı ve endişelerinizi yöneterek başarılı bir şekilde ilerleyeceksiniz.
Anksiyete ve Depresyon Arasındaki Bağlantı Detaylı Anlatım:
Anksiyete Depresyonu Nasıl Tetikler?
Anksiyete bozukluğu olan kişilerde yoğun kaygı ve stres kişiyi başarısızlığa sürükleye bilmektedir. Başarısız olan kişinin tükenmişlik sendromu ve hiç bir işi yapamama düşüncesi oluşturur. İş veya eğitim hayatımızda oluşan bu kaygılı ruh halinin sonucunda iş ve eğitim hayatımızda bazı başarısızlıklar yaşanabilir. Kişinin başarılı olduğu işlerde anksiyete etkisiyle başarısızlık yaşadığı bilimsel olarak gözlemlenmiş bir olaydır. Bu sebepten dolayı anksiyete bozukluğu ile hayattaki başarısızlıkları artan kişiler yoğun bir depresyon etkisi altına girmektedir. Aslında bu kişiler yapacakları işe anksiyete etkisi ile yaklaşmıyor olsalar başarılı olma ihtimalleri oldukça yüksektir. Yapılan araştırmalar sonucunda anksiyete bozukluğu olan kişilerinin başarısızlık oranının çok yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Bu sonuç kişide yoğun depresyona sebep olur.
Anksiyete Bozukluğu Olan Kişilerde Depresyon Tedavisi
Anksiyete bozukluğu sonucunda depresyon yaşayan kişilerde normal depresyonlara göre farklı bir tedavi yöntemi kullanılmalıdır. Bu tedavi yöntemi sırasında öncelikle kişinin depresyonda olan ruh halinin düzeltilmesi gerekir. Aynı zamanda depresyon tedavisi sırasında anksiyetenin de tedavi edilmesi gerekmektedir. İkisinin aynı anda tedavi edilmemesi sonucunda doğru bir tedavi yöntemi uygulanmış sayılmaz. Anksiyete bozukluğu tedavisinde insanların psikoterapi yöntemi ile kaygı ve endişeli ruh halini kontrol etme eğitimleri verilebilir. Bu eğitimler sırasında kişinin depresif ruh halinden arındırılması için bir spor veya ona iyi gelecek bir hobi ile uğraşması tavsiye edilmektedir. Anksiyete bozukluğu olan kişilerin anksiyete ile vereceği büyük mücadelede en büyük destekçileri spor olacaktır. Spor yapan kişilerin psikolojik hastalıklar karşısında gerçekten hızlı bir süreç içerisinde tedavi olurlar.