Gebelik, günlük yaşantımızda sıradan olarak gördüğümüz ve normal bir şekilde yiyip içtiğimiz gıdaların bazılarından uzak durulması ya da daha az tüketilmesi gereken bir dönemdir. Örneğin sigara ya da alkolü gebelikte asla tüketmemek gerekirken çay ya da kahve gebe kalındığında sınırlı miktarlarda tüketilebilmektedir. Önemli olan bu sınırın kaç bardak çay ya da kaç bardak kahveye denk düştüğünün biliniyor olmasıdır. Hamilelik döneminde bitkisel çaylar ve bitkisel ilaçlar kullanırken de dikkatli hareket etmek gerekmektedir. Bunlardan herhangi birini kullanmadan önce mutlaka doktora danışılması şarttır.
Bitkisel Çay ve İlaçların Yan Etkileri
Bazı bitki çayları rahim kasılmasından ishal ya da bulantı ve kusmaya kadar pek çok yan etkiye sahip olabilir. Örneğin fesleğen, aloe vera, lavanta, ginseng, yasemin ya da ardıç gibi bitki çaylarının tüketimi doktorlar tarafından önerilmezken limon, ıhlamur, portakal, nane, elma, ahududu gibi bitki çayları aşırı derecede olmadığı sürece anne adayları tarafından tüketilebilmektedir. Fakat gebelikte nasıl asla bilinçsizce ilaç kullanılmaması gerekiyorsa asla bilinçsizce bitkisel ilaç da kullanılmamalıdır. Böyle bir ikilemde kalındığında mutlaka doktora başvurulması gerekmektedir. Önceden zararsız olan ve kişiye iyi gelen bitki çayları ya da ilaçları hamilelik döneminde hem anne adayı hem de bebek için tehlike arz edebilir. Böyle bir risk alınması kesinlikle yanlıştır ve bu nedenle doktor tavsiye etmediği sürece gebelikte döneminde bitkisel çay ve ilaçları kullanmamak en doğru davranış olacaktır.
Bitkisel İlaçlar Herkese İyi Gelmeyebilir
Bitkisel olan her şeyin herkese iyi gelmediği akıldan çıkartılmamalı, ayrıca herkesin hamileliği de birbirinden farklı olduğu için kimine önerilen bitkisel çayın diğerine de iyi geleceği düşünülmemelidir. Bebeğin sağlığını hiçbir şekilde tehlikeye atmamak gebelikte öncelikli olarak dikkat edilmesi gereken konudur. Bu nedenle yalnızca rahatlamak adına bilinçsizce adımlar atılmamasına özen gösterilmelidir.