Yeme bozuklukları iki şekilde görülür: Anoreksiya nervoza ( aşırı zayıflık ) ve Bulimia nervoza ( yediğini kusma ). Anoreksiya nervoza nasıl bir hastalıktır öğrenelim.
Anoreksiya Hastalığı Nedir?
Bu hastalar zayıf olsalar bile sürekli kilo alma korkusu içindedir. Normal kiloyu kabul etmezler. Ne yaparlarsa yapsınlar kilolarından memnun kalmazlar. Aşırı zayıf olsalar bile kendilerini şişman olarak algılarlar. Kendileriyle barışık değildirler.
Bilinçli olarak aşırı zayıf kalma çabası gösterirler. Normal beden ağırlığını korumak yerine daha da fazlasını kaybetmeyi isterler. İdeal olmaları gereken kilodan en az %15 eksikleri vardır. Genellikle 12-18 yaş arası kız çocuklarında sık görülür. Araştırmalar sonucunda , fiziksel olarak kötü bir değişim olmasa da bu hastalığın varlığında ‘ kilo alma korkusu ‘ nun varolmasının yeterli olduğu belirtilmektedir.
Bu zayıflık hastalığının iki alt tipi vardır. Biri kısıtlı tip, diğeri de aşırı yiyen çıkartan tip. Kısıtlı tipte hasta diyetle, aşırı egzersizle ve aç kalma ile kilo kaybeder. Aşırı yiyen çıkartan tipte hasta tıkanırcasına yemek yer ve yediklerini çıkarmak için uğraşır.
Zayıflık Hastalığı Neden Meydana Gelir ?
- Yeme ve içme fonksiyonundan sorumlu beyinin hipotalamus bölümündeki bir bozukluktan,
- TSH hormonunun artışında,
- Stres altında olan insanın beyin hormonlarının normalden yüksek salınması durumunda,
bu hastalık açığa çıkabilir.
Bunun yanında psikolojik nedenler de mevcuttur:
Hastanın normal şekilde kilo alma korkusu vardır. Kontrolü kaybetmek istemez, kilo kontrolünü elinde tutamamaya bağlı takıntısı vardır. Çocuğun gelişmesini engelleyen, onun çocuksu kalmasını destekleyen bir aile faktörü vardır. Bu hastalığın seyrini negatif etkileyici bir faktördür. Çocuğun yaşının ve buna bağlı gerçekleşen gelişiminin farkında olunması gerekir. Ayrıca toplumumuzda şişmanlık ve zayıflığın güzellik ölçütü olarak dayatılması da insan üzerinde kendini değersiz hissetme duyguları yaratır.
Zayıflık Hastası Bireylerin Özellikleri Nelerdir ?
- Kontrolü kaybetme korkuları vardır. Kendilerini yetersiz hissederler ve depresyondan şikayet ederler. Yalnız yapabilecekleri aktiviteleri tercih ederler. Çaresizlik ve terkedilmişlik duyguları yoğunluktadır. Takıntılı olduklarını düşünürler.
- Bilinçli olarak kilo kaybetme
- Kendini toplumdan soyutlama
- Ağır egzersiz yapma
- Aşırı hareketlilik
- Cinsel istekte azalma
- Kuru deri ve damarlarda ödem
- Kabızlık, tansiyon düşmesi, nabzın azalması
- Kızlar arka arkaya gelen en az 3 adet dönemini geçirmez.
Zayıflık Hastalığı Tedavisi
Öncelikli olarak psikoterapotik, yani hastanın psikolojisini anlama odaklı bir yaklaşım sergilemek gerekir. Hastanın benlik saygısı arttırılmalıdır. Kilo alması için desteklenmelidir. Beslenme düzeninin geri kazandırılması gerekir. Hasta kilo alma korkularını deneyimlemelidir. Hasta yanlış beslenmeye devam ettikçe ve intihar düşünceleriyle ölebilir. Bu nedenle tedaviye olabildiğince erken başlanmalıdır. ‘Kontrolü kaybediyorum ‘ korkusuna kapılması onu çaresizliğe sürükleyebilir. Bu nedenle olması gereken normal kilo hakkında ve davranışının sonucunda gerçekleşen kötü sonuçlar hakkında ona psikolojik destek olunmalı, somut olarak olması gereken normal yemek yeme bozuklukları ve düzeni hastaya anlatılmalıdır.